Potansiyelinizi heba etmeyin.

Potansiyelinizi heba etmeyin, ettirmeyin.

Birilerinin söylediğini yapmak ne kolay değil mi? Hiç sorumluluk almadan, soucu kötü çıkarsa söyleyenden, iyi çıkarsa ben yaptım demek mümkün olabiliyor. Eeee o zaman neden fikrim sorulsun istiyorum ki?

Böyle yapan insanlar var, yok değil elbet. Bazı konularda özellikle. Ya da bazı ortamlarda. Geçen gün seyrettiğim bir TV programında adam eşi ne derse onu yapıyor, asla itiraz etmiyordu. Bence hem sunucular hem de izleyenler olarak onun için üzüldük.

Ben kendi adıma, kendi hayatının başrolü yerine figüran rolüne razı olmasına, kendi hayatını yaşayamamasın üzüldüm.

Belki diğer üzülenlerin sebepleri farklıdır.

Birilerinin tepeden ne yapılacağını söylemesi ve diğerlerinin de bu direktifleri aynen yapması, düşünmeyi öldürüyor, kişiler arası bağlılığı zayıflatıyor. Bağımlılık değil bağlılık arıyoruz oysa. Gelecekte başarılarını sürdürecek organizasyonlar, insanların öğrenme kapasitelerinden, potansiyellerinden faydalanabilmenin sırrını çözenler olacak. Sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler buna bağlı desem, çok abartmış olur muyum?

Son üç yıldır çok farklı kurumlar, liderleri ve çalışanları ile bir aradayım. Bireylerin ve kurumların potansiyellerine kalpten inanan biri olarak görüyorum ki, potansiyeli kimi zaman az, kimi zaman çok heba ediyoruz. Bazen dahil etmeyerek, kişilerin bireysel katkısını almayarak, bazen de sınır koyarak kurumun daha iyi ve hızlı sonuçlara ulaşmasını engellemiş oluyor, potansiyelleri kimi zaman aceleye kimi zaman hiyerarşiye kurban ediyoruz.

Hepimiz yürümeyi de konuşmayı da öğrendik. Kimimiz önce, kimimiz biraz daha geç, ama öğrendik. Ve yine öğrenebiliriz. Yeterki biraz zaman tanıyalım, alan açalım, bireyleri cesaretlendirelim, uygun ortamı sağlayalım. Bizim doğamızda öğrenebilmek var. Yeni bir hobi edindiğimizde, ya da çocuk sahibi olduğumuzda, ya da yeni bir sistem değişikliğinde yeniden öğrenmiyor muyuz?

Ben pazarlamada çalışırken İK müdürlüğü’ne geçmem teklif edilmişti. Ben şok! O zamanki Genel Müdür Tayfun bey bana inandı, güvendi. Sayesinde bambaşka bir alana geçtim ve öğrenebildim. Geçmiş deneyimimle yeni görevimin bağlantılarını gördüm, deneyimlerimi kullandım ve yepyeni  bir ekibi, işleri yönetmeyi öğrendim. Tayfun beyi her fırsatta sevgi ve saygıyla anarım, anlatırım. Bugünün “skill first” diye adlandırılan kavramını, o gün potansiyelimi değerlendireceğim bambaşka bir pozisyonu teklif ederek gerçekleştirmemi sağladı.Hepimizin hayatına böyle dokunan, cesaret veren, ilham olan insanlar vardır.  Birileri için böyle özel insanlardan olabilmek çok anlamlı değil mi? ☺️

Hepimiz öğreniyoruz - öğrenebiliyoruz!

Hepimiz birbirimizin aklına, kalbine güvenirsek, birlikte düşünür, #birliktedahaileri gidebiliriz 🙏

Cevap vermek yerine soru sormayı, düşündürmeyi deneyin. Konunun dışından bile olsa insanları dahil etmek, katkılarını istemek, farklı bakış açılarını görmek. diğerlerinin aklına yeteneğine güvenmek geliştiriyor, derinleştiriyor. Emin olun dahil ettikleriniz, güvendikleriniz sizi mahçup etmemek için daha çok uğraşacak.

Biraz da düşündürelim:

Size parlatanlar oldu mu? Olduysa size nasıl davrandı da parladınız?

Ya da ışığınızı söndürenler ne yaptı da söndünüz?

Potansiyelinizi gerçekleştirebileceğinize inandığınız bir iş / görev size nasıl geldi?