Liderlik anlayışı değişiyor..

Değişime ayak uyduramayan liderler için tehlike çanları çalıyor.

Geçen hafta liderlik programları ile dolu dolu geçti, Bolca Fasilitatif Liderlik ve Güçlendiren Liderlik konuştuk. Kurumların yatırım yaptığı önemli bir alan liderlik. Çok da önemli. 

İK liderliği yaptığım dönemde “Liderlik anlayışı değişiyor” adı ile bir değişim başlatmıştık. Yeni liderlerin seçiminden, mevcutların gelişimine ve değerlendirilmesine yönelik kapsamlı bir programdı.

Çünkü hepimiz biliyoruz ve görüyoruz ki, liderlik güçlü olmadığında bunun bir maliyeti var. 

Ben olumlu taraftan bakmayı sevenlerdenim. Onun için iyi ve güçlü liderlik “ morali güçlendirir, aynı zamanda güveni tesis eder, yeniliği ve yaratıcılığı geliştirir, birlikte başarmayı ve en iyi yetenekleri elde tutmayı kolaylaştırır” diyeceğim. Siz zıtlarını düşünerek, zaten kötü lider etkisini çıkarabilirsiniz. 

Bununla beraber, ekiplerle konuştuğumuzda artık maruz kalmak istemediğimiz liderlikleri de konuştuk. Bazı liderler, gücü otoriteden almayı ve bir ekibi ayakta tutmak için tek başına otoritenin yeterli olduğunu varsayarak yönetmeye devam ediyor. 

Bazıları zamanın acelesi bahanesi ile katılım sağlamıyor, ekibi kararlara dahil etmiyor. 

Bazıları ekip üyelerinden birini prens veya prenses olarak belirliyor ve diğerleri üzerinde adalet duygusunu zedeliyor. 

Ve bunları bazen farkında olarak bazen de olmayarak yapıyor. 

Liderlik bir pozisyon değil, eylemdir. 

Paylaştığımız hikayelerde çok net görüyorum ki; biz ünvanların değil, kalp kazanmayı bilen, cesaretlendiren, değer veren, geliştiren, güçlendiren, ilham veren liderlerin peşlerinden gidiyor, bu liderlerimizi ve bize yaşattıkları duyguları hatırlıyoruz💚

Kabul edelim ki mikro yönetim, ego odaklı kararlar, ekibi dahil etmeme ve duygusal zeka eksikliği günümüzün hızlı tempolu dünyasında büyük zararlar veriyor, potansiyeli israf ediyor. Birlikte düşünmekten, çözüme katkı sunmaktan, sorumluluk almaktan ve değer yaratmaktan uzaklaşmamak için, kapsayıcı, güçlendiren, geliştiren, hizmetkâr liderlere ihtiyacımız var. 

Özellikle bu dönemde, kapsayıcı süreçler, işbirliğine dayalı sonuçlar, sürdürülebilir başarı elde etmek için insana yatırım çok kıymetli. 

Tabi şunu da hatırlayalım💐

Kazanılan beceri ve davranışların uygulamaya dönebilmesi için, bu becerilerin uygulanabileceği bir ortam, bir kültürün olması gerek. 

Kazanımlar, uygun ortam bulamadığında ve desteklenmediğinde 1-2 kez yapılıyor ama maalesef sürekli olmuyor, alışkanlığa dönüşemiyor.

Ne dersiniz? Uygun ortamı bulamayan bir canlı, neyi ne kadar gerçekleştirebilir, orada ne kadar kalabilir?